Cee-eee neden “sihirli” bir oyun?
Bebekler doğduklarında tıplı anne karnında olduğu gibi kendilerini annelerinin bir parçası, uzantısı olarak hisseder. Anne ve kendini bir bütün olarak görür. Bebekler egosantriktir. Yani ben-merkezci bir dönemdedirler ve tüm dünyanın merkezinde görürler kendilerini. Bu sebeple annelerinin kendilerinin bir parçası olduğunu hissederler. Bebeğin oynadığı, ilgilendiği bir nesneyi bebeğin elinden alıp onun görmeyeceği şekilde sakladığınızda yada üstüne örtü örttüğünüzde bebek o nesneyi aramaz ve yok kabul eder. “Nesne sürekliliği” henüz yoktur. Aynı şekilde kişiler için de aynı bakış açıcı ile hareket eder. Buna da “kişi sürekliliği” denir. Yani ben-merkezci bir dönemde olduğu için ben görüyorsam var ben görmüyorsam yok olarak kabul eder. Bebekler büyüdükçe, hareket etme becerileri, görme becerileri, derinlik ve renk algıları artar. 6 ay civarında neden-sonuç ilişkileri kurmaya başlarlar. Bu dönem itibariyle bebek ilgilendiği, oynadığı nesne ortadan kalktığında önceden olduğu gibi ilgilenmez bir davranış göstermez artık ve o ortadan kalkan, gözden kaybolan nesneyi, oyuncağı aramaya bulmaya çalışır. Yani yavaş yavaş “nesne sürekliliği” kavramı gelişmeye başlar. Yani ben görmüyorsam da o şey var algısı gelişmeye başlar. Bu gelişimsel süreci desteklemek için bu dönemde bol bol bu tarz oyunlar oynanması önerilir. “Nesne sürekliliği” yavaş yavaş geliştikçe aynı şey “kişi sürekliliğine da aktarılmaya başlar. Kişiler gidiyor ve geri geliyordur ve bebek artık bunun farkındadır. Yani bebek görmediğinde de o kişilerin var olduğuna sürekli olduğunu anlamaya başlar. Yaklaşık 7-8. aylarda bu süreç hızlanır. Bu gelişimsel süreci desteklemek içinde en iyi oyun cee-eee oyunudur. Kısacık aralıklarla buradayım-yokum-buradayım-yokum şeklinde oynanan bu oyun bebeğin o kısacık kayboluşlara tolerans penceresini arttırır ve geri geleceğini anlamasını sağlar. Bu güne kadar kendisi ile annesini aynı vücut gören bebek algılarının ilerlemesi ile birlikte annesinin farklı bir vücut kendisinin farklı bir vücut olduğunu fark eder. Ama bu ayrılığa tahammül edemez ve “ayrılık anksiyetesi” yaşamaya başlar. Anne gittiğinde ağlamalara, huzursuzlanmaya, anne ortamdaysa anne ile birlikte olmayı tercih etmeye başlar. Hem “kişi sürekliliği”ni desteklemek için hem de “ayrılık anksiyetesi”ni sakinleştirmek için Cee-eee oyunu çok çok işlevseldir. Bebek bu sayede kısacık yok oluşların arkasından mutlaka gelineceğine ve bu kısa ayrılıkları tolere edebilmeye başlar. Bu dönemde “ayrılık anksiyetesi” uykuları da bozar. Uyku annenin olmadığı bir yerdir ve yaşadığı kaygıyı tetikler. Uyku öncesinde uyku rutinlerinde de bu oyuna yer verilebilir. İşte bu yüzden cee-eee oyunu sihirlidir. Hatta o kadar sihirli ve gelişimsel bir oyundur ki evrenseldir. İngilizcede peakaboo olarak geçer. Dünya üzerinde tüm kültürlerde farklı isimlerle aynı oyun bebeklere oynanır, hatta kapalı topluluklarda bile bu oyun vardır. Bu oyunun farklı türevleri de oynanabilir. Yüzünüze örtü örtüp açma, bebeğin yüzüne örtü örtüp açma, birşeylerin arkasına saklanıp çıkma, kapının önünden gözüküp saklanma… gibi.