Toplumsal Travmalardan Çocuğumu Nasıl Koruyabilirim?
Toplum olarak yoğun ve hassas dönemler yaşadığımız bu günlerde her birey toplumsal travmayla karşı karşıya. Toplumsal travmaların etkileri hem bizzat yaşayan kişiler üzerinde hem de olayı yaşamamış tüm toplumu etkiler. Toplumsal travmalardan en çok etkilenen kesimlerden biri de çocuklar. Anne baba ve yetişkinler olarak bu günlerde çocuklarımıza karşı nasıl davranmamız gerektiği ve neler yapmamız gerektiği konusunda hepimizin bilgilenmeye ihtiyacı var. İlk olarak “travma”yı tanıyarak başlayalım.
Travma nedir?
Hiçbir zaman ve hiçbir şekilde hazırlıklı olmadığımız, beklenmeyen, aniden ortaya çıkan, kişide şok etkisi yaratan, kişinin fiziksel ruhsal sosyal bütünlüğünü ve varlığını tehdit eden ani olaylara travma denir. Travma insanlar tarafından kolay kolay anlamlandırılamayan, uyum sağlanamayan baş etmede güçlük çekilen olaylardır.
Travma 2’ye ayrılır:
Travma; kişisel ve toplumsal olmak üzere ikiye ayrılır. Kişisel travmaya ölüm, ayrılma, boşanma, taciz, tecavüz, yangın, işkence, gasp, hırsızlık, şiddet, kaza, hastalık, kayıp gibi örnekler verilebilir. Toplumsal travmaya ise terör, patlama, savaş, toplumu etkileyen büyük bir kaza, büyük afetler, krizler, toplumsal kargaşa örnekleri verilebilir. Toplumsal travmalarda sadece olayları doğrudan yaşayan bireyler değil o toplumdaki tüm bireyler etkilenmektedir.
Çocuklarda travma sonrası ortaya çıkan tepkiler:
- Travmanın etkileri çocuktan çocuğa, travmanın büyüklüğüne, aile dinamiklerine ve çocuğun yaşı cinsiyeti gibi demografik değişkenlere göre farklılık gösterecektir.
- Yaşadıklarını, duygularını anlamlandıramayacak ve ifade edemeyecek kadar küçük çocuklarda karın ve baş ağrısı, kusma gibi bedensel tepkiler ortaya çıkabilir.
- Ağlama ve öfke nöbetleri yaşanabilir.
- Aşırı korku hali ve güvensizlik duygusu ortaya çıkabilir.
- Gerileme davranışları ortaya çıkabilir. Bunlara alt ıslatma, yaşına uygun olmayacak şekilde ağlama örnekleri verilebilir.
- Uyku bozuklukları, düzensiz uykular, kabuslar ve kötü rüyalar görülebilir.
- Aniden sıçrayarak ya da ağlayarak uyanma gözlemlenebilir.
- Yalnız kalamama, karanlıktan korkma, yetişkinlere aşırı bağımlılık geliştirme davranışları ortaya çıkabilir.
- Gürültüye karşı aşırı duyarlılık ve yoğun uyarılmışlık hali artabilir.
- Yeme bozuklukları, iştah azlığı görülebilir.
- Dikkat dağınıklığı, unutkanlık gibi bilişsel davranışlar ortaya çıkabilir.
- Okul çağı çocuklarında okula gitmek istememe ve okulda yaşanan problemlerde artışlar olabilir.
- Yaşanılan olumsuzluklar hakkında konuşmayı reddedebilir.
- Depresyon ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu görülebilir.
Toplumsal travmalardan çocuğumu nasıl koruyabilirim?
- Toplumsal travmalardan sonra öncelikle anne baba ve yetişkinler sakin kalabilmeyi başarmak durumundadır. Kendi duygularının ve travmadan etkilenme seviyelerinin farkına vardıktan sonra yaşadığı duygusal sonuçlarla sağlıklı şekilde baş edebilmesi gerekmektedir. Bu hem çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlayacak hem de bu gibi olaylarda sağlıklı tepkilerin nasıl verileceği konusunda anne babasını örnek alacaktır.
- Çocuğunuzun yaşadıklarını ve duygularını iyi gözlemleyin.
- İlk olarak anne baba sakin kalmalı ve çocuğu da sakinleştirmelidir.
- Genelde biz yetişkinler çocuklardan yaşanan kötü ve can sıkıcı olayları gizleme taraftarıyız. Ya onlara bu konularda yalan söyleriz, ya çok az ve yanlış bilgi veririz, ya da hiçbir bilgi vermeyiz. Halbuki çocuklara yaşanan travmalar anlatılsa da anlatılmasa da çocuklar ortamda bir şeylerin anormal gittiğini anlar ve hisseder. Bu yüzden çocuklara yaşlarını, gelişim düzeylerini ve psikolojik olgunluklarını dikkate alarak onların anlayabileceği dilde yalın sözcükler ve sakin bir şekilde olayların açıklanması gerekmektedir. Unutmayın az bilgi ya da yanlış bilgi çok daha tehlikelidir. Başkalarından alacakları yanlış bilgi ya da kulak misafiri olma yolu ile öğrendikleri bilgiler onları daha çok korkuya sürükleyecek ve kendilerini güvende hissetmeyeceklerdir. Hiçbir şekilde olay gizlenmemeli inkar edilmemelidir.
- Çocuklar olaya bizzat tanık olmuşsa ya da yaşamışsa önce onu sakinleştirmek ve güvende olduğunu hissettirmek gerekir. Daha sonra olayı anlamlandırabilmesini sağlayabilmek adına gerekli açıklamalar yapılmalıdır. Onun duygularını yaşamasına ve olayla ilgili yaşantısını anlak istiyorsa anlatmasına olanak tanınmalıdır.
- Birlikteyiz, güvendeyiz, her şey yolunda, her şey düzene girecek, eskisi gibi olacak, yanındayım, normal, gibi mesajlar verilmelidir.
- Yaşanılanlar karşısında çocuklarda gözlemlenen duygu ve davranışlar karşısında anne baba olağandışı durumlarda bunların “normal”, “bunu yaşayan ve tanık olan herkes böyle hissedebilir” olduğu şeklinde mesaj vererek çocuğu rahatlatmalıdır.
- Çocuklara yaşanılanlar karşısında aşırı korku, kaygı gözlemlenebilir. Bu durum karşısında bu korkuları abartılı bulmak, duygularından dolayı çocuklara kızmak toplumsal travmanın bireysel etkilerini daha da artıracaktır. Bu sebeple anne babalar çocukların yaşadıklarına ve duygularına karşın empatik bir tutum takınmalı, anlayışlı olunmalıdır.
- Anne baba böyle zamanlardan sonra çocukları olay hakkında konuşmaları ve duyguları paylaşmaları yönünde yüreklendirmelidir.
- Toplumsal travma karşısında toplumda, televizyonda, internette, sosyal medya da bu konuda çok etkileyici ve şok edici görüntülerle sık karşı karşıya geliriz. Çocukların bu görüntülere ve bilgilere maruz kalmaları önlenmelidir. Anne babalar bu konuda özellikle dikkat etmelidir.
- Toplumsal travmalar karşısında kafası karışan ve olayı anlamlandıramayan çocuk bu konu hakkında çok fazla soru sorma eğiliminde olabilir. Anne baba sabırlı ve sakin bir şekilde soruları yanıtsız bırakmadan doğru ve yalın ifadelerle cevap vermelidir.
- Evde düzeni değişen şeyler varsa en kısa zamanda eski düzenine döndürülmelidir.
- Okul öncesi çocuklar yaşadıkları gelişimsel dönem olan egosantrik dönemde yani benmerkezci oldukları dönemde yaşanılan şeylerde kendilerinin etkisi olduğunu düşünebilir ve yoğun suçluluk hissedebilirler. Yaşanılan olumsuzluklar karşısında anne baba bireysel olarak hiçbir sorumluluğumuzun olmadığı mesajı verilerek çocuğun rahatlaması ve kendini güvende hissetmesi sağlanabilir.
- Yaşanılan olay ve duygularla ilgili resim çizmesi sağlanabilir. Bu resimle üzerine anne baba ve çocuk detaylı konuşabilir.
- Yaşanılan olaya benzer içerik ve temada masal ya da hikaye oluşturarak bu zaman zaman çocuğa okunabilir. Bu şekilde olayı daha iyi algılayabilecek ve yalnız olmadığını hissedecektir.
- Yaşanılan olaya benzer oyun temaları üzerinde anne baba ve çocuk oyunlar oynayarak çocuğun başa çıkma mekanizmaları desteklenebilir.
- Yaşanılan olaylar karşısındaki sağlıklı davranışları üzerine anne baba çocuklarını olumlu davranışları hakkında takdir etmelidir.
- Çocuklar yaşanılan olumsuz olaylar karşısında yetişkinlere göre daha kolay iyileşebilir ve daha çok direnç gösterebilir. Önce anne baba kendini iyi hissetmeli ve toplumsal travmanın etkisinden kurtulabilsin ki bu da çocuğa yansısın.
- Toplumsal travmalardan etkilenen çocuklar için profesyonel psikolojik desteğe başvurulmalıdır.